Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the all-in-one-seo-pack domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/vhosts/tanitimsitesi.com.tr/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
Kas yapayım derken sağlığınızdan olmayın! - Tanıtım Sitesi - Firmaların Tercihi
Yaşam

Kas yapayım derken sağlığınızdan olmayın!

Son dönemde özellikle gençler arasında kullanımı yaygın hale gelen ve kas geliştirmek için kullanılan protein tozlarına dikkat çeken Tıbbi Biyokimya Uzmanı Prof. Dr.  Nilgün Tekkeşin, “Protein tozu bir diyet takviyesidir. Uzun vadeli etkilerini bilmiyoruz.” dedi. Protein tozlarındaki toksinler hakkında yayımlanan bir rapora da atıfta bulunan Prof. Tekkeşin, “Araştırmacılar 134 ürünü 130 tür toksin açısından taradılar ve birçok protein tozunun ağır metaller (kurşun, arsenik, kadmiyum ve cıva), bisfenol-A (plastik yapmak için kullanılan BPA), pestisitler veya kanser ve diğer sağlık sorunlarıyla bağlantılı diğer kirleticiler içerdiğini buldular.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi (İngilizce) Tıbbi Biyokimya Bölümünden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, protein tozlarının sağlık için beklenmedik riskler barındırabileceğine dikkat çekiyor.

Protein tozları ilave şeker ve yapay tatlandırıcılar içerebiliyor

Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, protein tozlarının, soya fasulyesi, bezelye, pirinç, patates veya kenevir gibi bitkilerden, yumurtadan veya sütten (kazein veya peynir altı suyu proteini) gelen toz protein formları olduğunu ifade ederek, “Protein tozları, ilave şekerler, yapay tatlandırıcılar, koyulaştırıcılar, vitaminler ve mineraller gibi çeşitli bileşenler içerebilir. Her bir ölçekteki protein miktarı genellikle 10 ila 30 gram arasında değişir. Kas inşasına yönelik takviyeler genellikle daha yüksek protein içeriğine sahipken, kilo kaybı için tasarlanan takviyeler daha az protein içerir.” dedi.

Protein tozlarının uzun vadeli etkileri bilinmiyor

Protein tozu kullanırken dikkate alınması gereken çok sayıda risk olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Protein tozu bir diyet takviyesidir. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ürünlerin güvenliğini ve etiketlenmesini değerlendirmeyi üreticilere bırakır. Yani, bir protein tozunun üreticilerin iddia ettiği şeyi içerip içermediğini bilmenin bir yolu yoktur. Uzun vadeli etkilerini bilmiyoruz. Takviyelerden yüksek protein alımının olası yan etkileri hakkında da sınırlı veri var.” diye konuştu.

Mide-bağırsak rahatsızlığına neden olabiliyor

Protein tozlarının sindirim sıkıntısına neden olabileceğini de dile getiren Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Süt alerjisi olan veya laktozu (süt şekeri) sindirmekte zorluk çeken kişiler, süt bazlı bir protein tozu kullandıklarında mide-bağırsak rahatsızlığı yaşayabilirler” ifadesinde bulundu.

Bu tozların eklenmiş şeker ve kalori açısından yüksek olabileceğini de anlatan Tekkeşin, “Bazı protein tozlarında az, bazılarında ise çok fazla (ölçek başına 23 grama kadar) eklenmiş şeker bulunur. Bazı protein tozları bir bardak sütü 1.200 kaloriden fazla bir içeceğe dönüştürüyor. Bu da kilo alımına ve kan şekerinde sağlıksız bir artışa neden olabilir.” şeklinde konuştu.

Birçok protein tozunda kurşun ve arsenik gibi ağır metaller bulundu

Protein tozlarındaki toksinler hakkında yayımlanan bir rapora da atıfta bulunan Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Araştırmacılar 134 ürünü 130 tür toksin açısından taradılar ve birçok protein tozunun ağır metaller (kurşun, arsenik, kadmiyum ve cıva), bisfenol-A (plastik yapmak için kullanılan BPA), pestisitler veya kanser ve diğer sağlık sorunlarıyla bağlantılı diğer kirleticiler içerdiğini buldular. Bazı toksinler önemli miktarlarda mevcuttu. Örneğin, bir protein tozu, izin verilen BPA sınırının 25 katını içeriyordu.” dedi.

Belirli durumlarda tıbbi gözetim altında kimyasal içermeyen protein tozları faydalı

Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, belirli durumlarda tıbbi gözetim altında kimyasal içermeyen protein tozlarının faydalı olabileceğini ifade ederek, şöyle devam etti:

“Kanser tedavisi veya yaşlılıktan kaynaklanan güçsüzlük sonucu yeme güçlüğü veya iştahsızlık, cerrahi kesi veya iyileşmeyen basınç yaraları, ek kalori ve protein ihtiyacı gerektiren yanıklar gibi ciddi sağlık sorunlarında bu durum geçerli olabilir. Bunlar dışında, proteini doğal kaynaklardan almak daha sağlıklıdır. Bu kaynaklar arasında kuruyemişler, tohumlar, az yağlı süt ürünleri (yoğurt, süt, peynir), baklagiller (fasulye, mercimek), balık, kümes hayvanları, yumurta ve yağsız et bulunur. Protein ihtiyacınızı karşılamak için bu doğal gıdalar yeterlidir; toz kullanmanıza gerek kalmadan sağlıklı bir protein alımı sağlayabilirsiniz.”

Belirli durumlarda ve tıbbi gözetim altında kullanılmalı…

Proteinin, kasların, kemiklerin güçlenmesi ve birçok vücut fonksiyonunun oluşumu ve sürdürülebilmesi için gerekli olduğuna işaret eden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, “Ancak, birçok yaşlı yetişkin iştahsızlık nedeniyle yeterli miktarda protein alamayabilir. Yine de dikkatli olunmalıdır; bir ölçü çikolatalı veya vanilyalı protein tozu, sağlık açısından riskler barındırabilir. Bu nedenle, yalnızca belirli durumlarda ve tıbbi gözetim altında protein tozu kullanımını öneriyorum.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu